Ekonomi - Finans Sözlüğü

Labor Cost : Emek maliyeti ,iş gücü maliyeti

Labor Hoarding : Lüzumundan fazla işçinin birikmesi ,işçi fazlası

Labor intensity: Emek yoğunluğu

Labor – intensive: Emek yoğun

Land reform : Toprak reformu

Landlocked country: Kapalı ülke

Language services : Dil servisi

Lapse of time decison : Zaman aşımı kararı

Layoff pay: İşten çıkarma ödemesi

LDCs :En az gelişmiş ülkeler

Leading indicator: Temel gösterge

LEG : Hukuk departmanı

Legal department: Hukuk departmanı

Legal Entity : Tüzel kişi , hukuki varlık

Lending ceiling : Borç tavanı

Letter  of intent:  Niyet mektunu

Levy: Haczetmek

Liabilites: Yükümlülükler Pasif borçlar, duyunat

Liability : Yükümlülük

Liability Insurance : Yükümlülük sigortası, mesuliyet sigortası

LIBOR: Londra’da Bankalararası Piyasada Teklif edilen oran

LIFO : Son giren önce çıkar

Loan rate: Kredi oranı

LOI: Niyet mektubu

London Interbank Offered Rate: Londrada bankalararası piyasada teklif edilen oran

Long Position: Açık pozisyonu

Lump Sum: Toptan birdefada ödenen meblağ

Lump sum payment: Toptan ödeme

Maastricht Treaty: Maastricht anlaşması

Major borrowers : Önde gelen borçverenler

Major industrial countries: Önde gelen sanayileşmiş ülkeler

Manufacturing /Industry ) :İmalat sanayi

Maritime division: Denizcilik bölümü

Market rate: Piyasa Pazar oranı

Market saturation: Piyasanın dolması

Market share: Pazar payı

Market size: Piyasa Pazar büyüklüğü

Market terms: Piyasa Pazar şartları

Market value: Piyasa değeri

Market yield: Piyasa getirisi

Marketable good: Pazarlanabilir mal

Maturation : Vadenin dolması

Mature, to: vadesi gelmek

Maturity: Vade

Maturity date: Vade tarihi

Maturity mismatch : Vade uyumsuzluğu

Maturity Period: Vade süresi

Means of payment: Ödeme araçları

Medium of exchange: Mübadele vasıtası

Medium – term loan : Orta vadeli kredi

Merchant bank: Yicaret bankası

Middle rate: Ortalama oranı

Midyear review: Yıl ortası incelemesi

Minting: Para basımı

Misreporting: Yanlış bildirimi

Mission chief: Heyet başkanı

Mission head: Heyet başkanı

Mission Report: Heyet raporu

Mixed enterprise: Karma girişim

MLR: Minimum kredi oranı

Monetary overhang: Para sıkışması

Monatary restraint: Para sınırlaması

Monetary stringency: Parasal katılık

Monetary survey:  Para incelemesi

Monetary tightening: Parasal sıkışma

Moonlighting: Asıl işinin yanı sıra başka bir işte çalışma

Moral hazard: Ahlaki risk

National wealth: Milli servet

Net earnings: Net kazançlar net karar

Net errors and omissions :  Net yanlış ve noksanlar

New credit: Taze kredi

New Money: Taze para

Nonbank financing: Bankacılık dışı finansman

Nonbanks: Bankacılık  dışındakiler

Nonborrowed reserves: Borçlanılmamış rezerveler

Nonconcessional flow: İmtiyazsız akış

Noninstitutional financial sector: Kurumsal olmayan mali sektör

Noninterest expenditure: Faiz dışı giderler

Nonmaturing bond: Vadesiz tahvil

Nonprofit body: Kar amacı olmayan teşekkül

Nonprofit instution: Kar amaçlı olmayan kurum

Nonprofit Organization: Kar amaçlı olmayan örgüt

Nonpublic Sector: Kamu dışı sektör

Nonsalary earner: Maaş dışı gelir sahibi

Nonwage awards:Ücret dışı primler

Nonwage income: Ücret dışı gelir

Not applicable: Uygulanamaz

Not elsewhere classified : Başka bir yerde sınıflandırılmayan

Not included elsewhere: Başka bir yere dahil edilmeyen

Note: Senet , adi senet , bono

Obsolescence: Modası geçme eskime bir makine veya tesisin demode olarak kıymetini kaybetmesi

Off- Budget:Bütçe dışı

Offset: Muvazene ,Denkleştirme

Offset agreement: muvazene anlaşması

Off-site inspection: Yerinde yapılmayan teftiş

Off- site supervision: Yerinde yapılmayan denetim

Off- track: Yoldan çıkmış

OJT: İş yerinde mesleki eğitim

On-the-job training: İş yerinde mesleki eğitim

On-track: Yolunda

Operating costs: İşletme maliyetleri

Organization of the Petroleum Exporting Countries: Petrol ihraç eden ülkeler teşkilatı

Outflow of capital: Sermaye kaçışı sermaye çıkışı

Outgoing: Zaruri masraflar : Ufak tefek harcamalar

Outstanding Borrowing: Tahsil edilmemiş borç

Outstanding  claim: Tahsil edilmemiş alacak

Outstanding debt: Tahsil olunmamış alacak

Outstanding Securities: Ödenmemiş menkul kıymetler

Outward-oriented growth strategy: Dışa dönük büyüme stratejisi

Overdue: Hükümsüz, gecikmiş vadesi geçmiş, ödeme zamanı geçmiş

Overemployment: Aşırı istihdam

Overhead: Umumi masraflar, genel gider; genel maliyet masrafı, sabit masraflar

Overhead Capital: Genel gider sermayesi

Overhead expenses: Bir şirketin idari masrafları

Overvalued currency: Aşırı değerlenmiş para

Owner equity: Öz sermaye

Par Value: Nominal Değer

Parent company: Ana Şirket

Payment in kind: Ayni ödeme malla ödeme

Penalty charge: ceza masrafları

Penalty clause: ceza şartı

Pension fund: Emekli sandığı

Pension plan:  emekli tediyesi planı

Pension scheme: emeklilik planı

PER: Fiyat kazanç oranı

Per capita: Kişi başına

Per diem: Her gün, yevmiye

Performance appraisal: Performans Değerlendirmesi

Performance assessment: Performans değerlendirmesi

Performance evaluation: Performans değerlendirmesi

Perpetual bond: Vadesiz Tahvil

Personal Property: Şahsi Mülk

Perverse effect: Ters Etki

Pledge: Rehin, rehin mal teminat

Pledge , to: Rehnetmek

Pledget account: Rehinli Hesap

Pledged asset: Rehinli varlık

Pledged gold: Rehinli altın

Poll tax:  Kelle vergisi

Positive bias: Olumlu önyargı

Poster price: İlan edilmiş fiyat

Posted value: İlan edilmiş değer

Postpayment: Ödeme sonrası

Poverty line: Yoksulluk sınırı

Poverty reduction and growth facility:  Yoksulluğun azaltılması ve büyüme kolaylığı

Premium Received: Ödenmiş Prim

Prepayment clause: Ön ödeme şartı

Price range: Fiyat yelpazesi

Procurementpirice: Tedarik fiyatı

Production incentive: Üretim Teşviki

Profit and loss statement: Kar ve zarar cetveli

Protekt grant: Proje hibesi

Property tax: Emlak vergisi

Protective tariff: Korumacı tarife

Proxy: Vekil vekaletname vekalet, temsilci

Public affairs division: Halkla ilişkiler bölümü

Public affairs Officer: Halkla ilişkiler  Müdürü

Public affairs  Senior: Kıdemli Halkla ilişkiler müdürü

Public  Offering: Halkla açılma

Real Sector: Reel Sektör

Reconcillement: Uzlaşma

Reconcillation: Mutabakat uzlaşma uzlaştırma

Rental income: Kira Geliri

Reserve currency: Rezerv para

Residential construction: Konut inşaatı

Resiitaltial demand: Konut talebi

Return of investment: Yatırım amortismanı

Retur on investment: Ytırım Getirisi

Revenue and expense account: Gelir ve gider hesabı

Revenue stamp: Damga pulu

Revanue tariff: Gelir tarifesi

Reverse operation: repo

Rising trend: Yükselen trend

Risk Premium: Risk pirimi

Risk taker: Risk alan

Seasonal worker: Mevsimlik işçi

Self-employed: Kendi kurduğu işte çalışan

Self- Sustained: Kendi kendini sürdüren

Sell short, to : Açığa satmak

Semipublic enterprice: Yarı kamu teşekkülü

Senior: Kıdemli

Senior officer: Kıdemli Memur

Senior Official: Kıdemli yetkili

Sense of the meeting: Toplantının anlamı

Sequester, to: Haczetmek el koymak

Sequestration: Haziz Müsadere

Service life: Hizmet Ömrü

Severance package: Tazminat paketi

Severance pay: Kıdem tazminatı

Sevarance Tax: İstihraç Vergisi

Short Position: Açık Pozisyon

Shortfall: Beklenenin altında kalma

Significance level: Önem düzey

Skilled Labor: Nitelikli emek

Skilled manpower: Nitelikli insan gücü

Small and Medium-scale enterprises: Küçük ve orta ölçekli işletmeler

SMEs: Küçük ve orta ölçekli İşletmeler

SILICICs: Ağır Borç yükü altındaki düşük gelirli ülkeler

Social infrastructure: Toplumsal altyapı

Social Security scheme: Sosyal güvenlik planı

Social Security System: Sosyal Güvenlik sistemi

Soft currency: Yumuşak Para

Soft landing: Yumuşak iniş

Solvency: Ödeme kabiliyeti

Solvency ratio: Ödeme kabiliyeti oranı

Sovereign credit: Ülke kredisi

Sovereign depth: Ülke borcu

Sovereign Risk: Ülke riski

Special Advisor: Özel danışman

Special meeting: özel toplantı

SRP: Personel Emeklilik planı

SRR: toplumasal getiri oranı

Staff: Personel

Staff development: Personel geliştirme

Staff regulations: Personelle ilgili düzenlemeler

Staff senior: Kıdemli personel

Stamp tax: Damga vergisi

Standard deviation: Standart sapma

Standing committee: Daimi komite

Start up capital: Başlangıç sermayesi

Statement of income: Gelir Beyanı

Statistical Discrepancy: İstastiki Tutarsızlık

Statutory Ceiling: Kanuni tavan

Steering committee: Merkez karar ve yönetim kurulu

Stockholder equity: Öz sermaye

Stock-of-dept-operation: Borç stoku operasyonu

Straight bond: Nama yazılı tahvil

Straight Depth: Nama yazılı borç

Strike: Grev

Subcontract: Taşeron sözleşmesi

Subsidiary: İştirak

Subsidy: Sübvansiyon

Subsistence income: Nafaka geliri

Successful bidder: İhaleyi kazanan teklif sahibi

Successful Tenderer: İhaleyi kazanan teklif sahibi

Support price: Destek fiyatı

Support Staff: Destek personeli

Supporting document: Yardımcı belge

Support ratio: Destek oranı

Tangible assets: Maddi varlıklar

Target Group: Hedef Grubu

Tax base: Vergi matrahı

Tax bracket: Vergi muafiyeti

Tax break: Vergi indirimi

Tax buoyancy: Vergi esnekliği

Tax Collection: Vergi toplama

Tax concession: Vergi imtiyazı

Tax deductible: Vergiden düşürülebilir

Tax deferral: Vergi ertelemesi

Tax evasion: Vergi eşitliği

Tax heven: Vergi cenneti

Tax holiday: Geçici vergi muafiyeti

Tax rebate: Vergi iadesi

Tax receipts: Vergi tahsilatı

Tax refund: Vergi iadesi

Tax return: Vergi İadesi

Tax revenue: vergi geliri

Tax withholding: Vergi ödemesi geciktirmek, vergi ödememek

Taxes on property: Emlak vergisi

Taxpayer compliance: Vergi mükellefinin riayeti

Taxpayer identification number: Vergi mükellefi kimlik numarası

Temporary occupation: Geçici iş

Tender offer: Teklif sunma

Tender rate: Teklif oranı

Tenderer: Teklif veren

Term credit: Dönem kredisi

Term loan: Dönem borcu

Term of maturity: Vade süresi

Terms: Şartlar

Tight Money policy: Sıkı para politikası

Trade balance: Ticaret dengesi

Trade deficit: Ticaret açığı

Trade gap: Ticaret açığı

Trade sanction: Ticari yaptırım

Trade – off: Takas

Trading officer: Ticaret yetkilisi

Transfer in kind: Aynı taransfer

Trustee: Vasi vekil  mutemet

Undistributed earning: Dağıtılmamış kazançlar

Undistributed Profits: Dağıtılmamış kar

Uneconomical: Ekonomik olmayan

Unemployed the: İşsiz

Unemployment: İşsizlik

Unemployment campensation: İşsizlik tazminatı

Unfair competition: Haksız rekabet

Unincorporated business: Tüzel kişilik

Unlisted security: Menkul kıymet

Unsecured loan: Teminatsız, garantisiz kredi

Upgrading: Terfi

Upward Trend: Yükselme Trendi

Valuable: Değerli

Value – addet tax: Katma değer vergisi

Vendorization: Bayilik verme

Venture: Yatırım, teşebbüs

Venture capital: Risk sermayesi

Vote by proxy: Vekaleten oy verme

Wages and salaries: Ücretler ve maaşlar

Waiver: Feragat, çekilme

Wealth tax: Varlık vergisi

Welfare economics: Refah ekonomisi

Welfare Payment: Refah payı ödemesi

Wholesale bank: Toptancı banka

Wholesale price index: Toptan fiyat endeksi

Windfall profit: Umulmadık kar, beklenmedik kazanç

Withhold ( taxes ) ,to: Vergi ödemesini geciktirmek

Withholding tax: Stopaj vergisi

Workforce: İşgücü

Working age population: Çalışma yaşına gelmiş nüfus

Working life: Çalışma hayatı

Worst case scenario: En kötü durum senaryosu

Year – on-year change: Yıllık Değişim

Yield to maturity: Net hasılat